Thursday, February 10, 2011

Türkçe-İngliş mélangé

Elif'in incilerinden bir demet :

- I am merak eding this book maa! (okududugumuz bir kitabin ayni serisinden diger bir kitap icin)

-Mommy, it didn't sıç (cisini sıcratmadan basarıyla tamamlayinca)

-Onety-eight (18 ) (sayi saymayi ogrenirken, kesinlikle 13-19 arasi halen aklina yatmamis durumda, ee bi bakima hakli cocuk)

-yutkunluk (tukuruk)

-Pinçiklemek ( çimdiklemek ve to pinch karısık)

-Anne sen cok tatli bir kadincagizsin (sagol anacim, teveccuhunuz:))

-

Monday, February 07, 2011

Annenin aşkı, canı, birtanesi

Canım, bitanem, gül yüzlüm, pamuğum, balım, zeytin gözlüm, kuzum, ciğerim, sıcacık kalplim, cadım, huysuzum, soft speaker'im, "annenin akkı, cını,bitanası" doğumgünün kutlu olsun!
İyi ki geldin bize, iyi ki bizi sectin, seni çok ama inanılmaz çok seviyoruz bitanem... Ne zor günler geçiridik annem, pamuk ipliğiyle tutunduk hayata, bundan sonra da herşeyin üstesinden geleceğiz kuzum.
Sen bizim yaşama sevincimizsin, gözümüzün nuru, ağzımızın tadısın Elifim. Ah annen daha ne çok şey yazmak ister buraya sana sevgisini, aşkını dökmek için ama hiçbir kelime, hiçbir sıfat yeterli gelmiyor Elifim, canım. İyi ki doğdun bitanem, iyi ki varsın...
Şule teyzenin blogundan alıntı yapıyorum,ne güzel bir şarkı...
Sen olmasaydın
Ne gökyüzü bu kadar mavi
Ne bahar bu kadar güzel
Ne şarkılar böylesine duygulu olurdu
Sen olmasaydın
Ne yaşamak bu kadar kolay
Ne sevmek bu kadar coşkun
Ne hürriyet böylesine anlamlı olurdu
Canım benim sen olmasaydın
Ben olmazdım

Friday, December 24, 2010

Yilsonu gosterisi / Santa lost his hat

Gecen hafta cuma ilk donemin son gunuydu, 4-6 yas grubu "Santa lost his hat" oyununu sahnelediler.Elifim Elf rolundeydi, cocuklarin hepsi cok ama cok sekerlerdi. Bu sarki hepimizin favorisi, umarim siz de seversiniz.

Yeni yiliniz kutlu olsun! Hepimiz icin mutlu, keyifli, saglikli, sansli, heyecanli, aydinlik, piril piril bir yil olmasi dilegiyle...

Monday, April 19, 2010

Dünya böyle

Ben bu işi beceremiyorum, hem de hiç... Ama bunu unutmadan yazmalıyım, zaman akıp gidiyor, Elifim büyüyor, arkada birkaç hoş anı kalsın.
Elif Mamma Mia filmini çok sever, Melbourne gezimizde de müzikali izledik, Nilgüncüğüm sağolsun bilet almış bize. Döndüğümüzden beri de sürekli film izleniyor, soundtrack dinleniyor. Bu girizgahtan sonra gelelim Elif ile sohbetimize;
- Anne, biliyorsun mu ne? Ben evlenirken senden ve babamdan ayrılacağim için çok ağlarım, çok üzülürüm
-Annem ben de üzülürüm ama ayrılmak zorunda degiliz, birbirimizi ararız, sorarız, sürekli görüşürüz. Hem çok üzüleceksen evlenmezsin (bir yem atmak lazım)
-Yok, evlenmem lazım (hem ağlarım, hem giderim hesabı)
-Neden annem evlenmem lazım?
-Ee Dünya böyle...
Evet ya, dünya böyle

Friday, August 08, 2008

9

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi
n.hikmet

Thursday, July 31, 2008

Ilk Proje

Elifimin ilk projesi biz Turkiye'deyken verilmis. Krese basladigi ilk gun ogretmeni bize de odevi aktardi; anaokulu grubundaki her cocuga kucuk bir kumas parcasi verilmis, her cocuk ailelerinin yardimi ile aileyi anlatan bir calisma yapacak (kucuk bir kagida aciklama yapilmis, herseyin baslangici aile, o nedenle temamiz bu demisler, cok sekerdi). Sonra butun bu kumas parcalari birlestirilip "Quilt" yapilacakmis (sozlukte yorgan diye vermisler Turkcesini ama yorgandan cok, duvara asilan dekoratif amacla kullanilan bir nevi pano diye aciklasak daha dogru olacak, pek bi Anglo-Sakson, haklisiniz).Cok hosuma gitti bu ama bir o kadar da heyecanlandim. Kuzum buyudu de odev hazirlayacagiz birlikte. Coskun'la bu isi o kadar ciddiye aldik ki, ikimizi de bir telas aldi, nasil yapmali, nasil materyal kullanmali ,bir hafta boyunca konustuk. Bu arada, "bu daha yolun basi, kimbilir daha ne cok odev olacak, bunu bu kadar ciddiye aldiysak, yandik" diye de soylendik. Neyse efendim, sonunda ip, boncuk ve kurdela kullanalim dedik. Coskuncum super tuhafiye bilgisiyle gitti, sorup sorusturup (sorulariyla insanlari dumura ugratmis, o ayri) malzemeleri aldi. Bir noktayi unuttum, kendisine birkac degisik dugme de almasini soyledim, manevi degeri olan dugme, boncuk kullanmamiz gerektigini soyleyip, yeni dugme almayi reddetti. Kuzusumla oturduk, kumasin ustunde ne olmasini , ne renk olmasini istedigini , konustuk, ev kalp, yildiz, balik olmaliymis. "Sekerim evi, kalbi hadi yildizi da anladik, baligin ne alakasi var aileyle" diye sorunca "Anne, olsun, ben seviyorum baligi" deyince, yapacak birsey kalmadi, ortaya yandaki gibi sahane bir eser cikardik. Kuzucuk ruyasinda odevini gorup gece babasina "baba quilt'im guzel oldu mu?" diye sormus. Sali gunu buyuk bir gururla goturduk, ogretmenimiz buyuk bir tezahuratla daha sonra birlestirilecek parcalarin yanina duvara asti. Baktim da gercekten en guzel ve zarifi bizimkiydi :)

Ruzgar gibi gecti

Neredeyse bir ay oluyor doneli, bol kosusturmali, cok yorulmali ama cok ama cok sevgi dolu bir seyahat oldu. Ne iyi geldi hepimize, en cok da Elifime. Tadi damagimizda kaldi. Istedigimiz kadar vakit geciremedik dostlarimizla, hatta birkac tanesini uzduk, istemeden. Ama iki yil sonrasinda hersey de gonlunce olamiyor, buna da sukur diyoruz... Gercekten de ruzgar gibi gecti, cok arayi acmadan, ozlemeden, ozletmeden, saglikla yeniden kavusabiliriz umarim.
Cok ozledim simdiden :( ....

Sunday, April 06, 2008

Bugun ne gunu?

-Anne bugun kres gunu?
-Yok annecim, kres gunu degil
-Ev bakma gunu?
-Hayir canim ev bakma gunu de degil
-Ne gunu?
-Bugun evde kalip kebap yapma gunu
-Himmmm, ben kebap sevmedim
-Tamam o zaman sen yapma kebap, ben yaparim
-Ben sana yardim ede miyim?
-Edebilirsin tabii ki
-Tamam annecim, ben sana yardim et, sonra bitince "baba kebap havir" derim
-Super fikir Elifcim